Federasyon Başkanımız Bahri Tanrıkulu, yeni seçildiği federasyon başkanlığı görevinde “Türk ekolü” oluşturmayı hedeflediğini söyledi.
Federasyonun 6. olağan genel kurulunda başkanlık koltuğunu devralan Başkanımız Tanrıkulu, Anadolu Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. Anadolu Ajansı tarafından servis edilen haber şu şekilde:
Dünya ve Avrupa şampiyonluklarının yanı sıra Atina 2004 Olimpiyat Oyunları’nda da gümüş madalyası bulunan Tanrıkulu, yeni görevinden dolayı çok heyecanlı olduğunu belirterek “Yıllarca ülkemi Avrupa, dünya şampiyonaları ve olimpiyatlarda temsil ettim. Şampiyonluklar kazandım. Bu şampiyonlukları kazanırken yaşadığım mutluluk hissinin aynısını, federasyon seçimini kazandıktan sonra da yaşadım. Şampiyon olmuşçasına sevindim, onur duydum. İnşallah sporculuk hayatımdaki başarıların aynısını, federasyonu yönetirken de elde ederiz.” diye konuştu.
Yöneticilikte kendisini en fazla neyin zorlayacağının sorulması üzerine aktif spor kariyerini noktaladığı Londra 2012 Olimpiyatları’ndan sonra Gençlik ve Spor Bakanlığında müşavir kadrosunda yer aldığını hatırlatan Tanrıkulu, “Bürokrasinin ve camiamın içindeydim. İdareci boyutuyla da bu camianın nasıl yönetildiğini gözlemleme şansım oldu. Diğer federasyonlardaki gelişmeleri takip ettim. Dünyadaki diğer ülkelerin taekwondo ve diğer branşlarının federasyonlarını takip ettim. Yöneticilik çok ayrı bir şey. Sporculukta bireysel olarak kendinizle mücadele ediyorsunuz. Başarı ve başarısızlığın sonucunu siz üstleniyorsunuz. Seçimi kazandıktan sonra ise camianın sorumluluğu üzerimde, onun farkındayım. Türk taekwondosunun dünyanın zirvesinde olması için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Türk ekolü” oluşturmak istiyor
44 yaşındaki Tanrıkulu, başkanlığa talip olurken en büyük hayalinin ne olduğu sorusuna, “Sporcuyken en büyük hayalim olimpiyat şampiyonluğuydu. Şampiyon olamadım ama olimpiyat 2’ncisi oldum. İnşallah olimpiyat şampiyonları çıkarmak istiyorum. Bunu sistematik hale getirmek, bir fabrikanın ürünü gibi taekwondonun stilini oluşturmak istiyorum. İşte Kore’nin kendine ait bir dövüş stili vardır. ABD’nin, Fransa’nın farklı dövüş stili vardır. Ben de Türk taekwondo stilini oluşturmak istiyorum açıkçası. Taekwondonun ekolünü oluşturmak istiyorum. Bunu yaptığımız tesisler, antrenman programlarıyla güzel bir sistem içinde başarmak ve kişilere bağlı başarılardan ziyade bir sistemin ürünü başarılar çıkarmak istiyorum. Sürekli başarı elde ettiğimiz ve üstüne koyarak gittiğimiz şampiyon sporcular yetiştirmek istiyorum.” yanıtını verdi.
Projelerini anlatan Tanrıkulu, şunları ifade etti:
“21 maddelik bir yol haritamız var. Bunları bazılarını hayata geçirmek, bazılarının temellerini atmak istiyoruz. Türkiye’de taekwondonun ligini kurmak istiyorum. Taekwondo Süper Ligi olarak belirli periyotta sporcularımızın daha sık maç yaparak tecrübe kazanmalarını, kamuoyunda daha görünür ve tanınır olmasını istiyorum. Alt ligler ve bölgesel ligler oluşturmak istiyorum. Maalesef Türkiye Taekwondo Federasyonunun hiçbir antrenman salonu ve kamp eğitim merkezi yok. 22 yıl sonra buraya geldik, şu anda kiralık bir ofiste oturuyoruz. Hem tesisleşmek hem tesisleri federasyonun bünyesine katmak hem de yeni tesisler yapmak istiyoruz.”
Önceki yönetimin tutumunu eleştirdi
Adaylık başvurusu değerlendirme komisyonunca kabul edilmeyen, karara yaptığı itiraz da tahkim kurulunca reddedilen eski başkan Şahin’in seçim sürecindeki tutumunu eleştiren Tanrıkulu, “Eski yönetim 22 yıldır federasyonda olduğu için burayı benimsemişti. Bu seçimde de kendisine çok güveniyordu. Ama bu güven ve hırstan dolayı çok ciddi bir hata yaptı. İmza toplama sürecindeki destek yazılarının çoğunu tarihsiz ve yanlış tarihli olarak topladı. Ben de itiraz ettim. Bakanlık komisyon olarak dilekçelerin 103 tanesinin geçersiz sayılmasına karar verdi ve 6 destek yazısına düştü. En üst karar verici merci tahkimdir. Oraya itirazda bulundu. Eğer haklılık payı olsaydı zaten kazanırdı. Tahkimi de kaybetti. Hırsından ne yapacağını bilemedi. Seçime giremediği için de farklı şeylerin içine girdi.” diye konuştu.
Tanrıkulu, Dünya Taekwondo Birliği (WT) Küresel Dürüstlük Birimi Başkanı Corbin Min’in, gözlemci olarak katıldığı genel kurulda yaptığı konuşmada kullandığı uyarı niteliğindeki ifadelere ilişkin ise “Tabii 22 yıl çok uzun bir süre. Kendisinin (Metin Şahin) dünya ve Avrupa Taekwondo Federasyonlarında belli görevleri ve bağlantıları var. Oraları kullanarak, oralara mailler atarak, Türkiye’de haksız ve adaletsiz seçim oluyormuşçasına oralara dilekçeler göndererek gözlemci istemiş. Dünya ve Avrupa federasyonlarından gözlemciler geldi. Biz ‘gelebilir’ dedik. Sonuçta adil, şeffaf, normal bir seçim oluyor. Ben bu şartlar içinde evraklarımızı hazırlamışken, o hazırlayamadığı için bakanlığımızı, değerlendirme komisyonunu ve tahkim kurulunu hukuksuz bir şey yapıyormuşçasına dünya ve Avrupa taekwondo federasyonlarına şikayet etmesi kabul edilebilir bir şey değil.” yorumunu yaptı.
Dünya Taekwondo Birliğinden yaptırım beklemiyor
Genel kuruldan sonra WT yetkilisi Min ile bir araya geldiklerini aktaran Tanrıkulu, görüşmenin içeriği hakkında şunları söyledi:
“Ertesi gün kendisiyle konuştuk ve bakanlığımıza götürdük. Spor Hizmetleri Genel Müdürümüz Sayın Veli Ozan Çakır Bey’in makamına gittik. İki saate yakın bir toplantı yaptık. Genel müdürümüz her şeyin eşit, adil biçimde yapıldığını, delegelerin nasıl seçildiğini, kura çekiminin, imza toplama sürecinin ve aday başvurularının nasıl olduğunu anlattı. Burada yapılanların çok büyük bir hata olduğunu, kendi hatalarından dolayı seçime giremediklerini anlattı. Bu seçime girselerdi bile ben çok rahatlıkla kazanacağıma inanıyordum. 138 tane destek yazısı toplamıştım, 22 yıllık yönetim 109 tane destek yazısı toplamış. Seçime girseydik çok rahatlıkla 210 oy alırdım. Eski federasyon başkanı da 90 oyda kalırdı. Zaten bir değişim olacaktı. Genel müdürümüz kendisini aydınlattı, bilgilendirdi. Sorularını cevapladı. Böyle bir şeyin kabul edilemez olduğunu söyledi. Bununla ilgili bütün resmi yazışmaları yaptık. Gerek federasyonumuz gerek bakanlığımızdan bütün dosyaları çıkardık, WT’ye gönderdik. Gözlemcinin raporunu bekliyoruz. Herhangi bir şey çıkacağını düşünmüyorum. Çıkarsa zaten Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi de devreye girecektir.”